PSİKOLOĞA GİTMELİ MİYİM?
PSİKOLOĞA GİTMELİ MİYİM?
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından yapılan tanıma göre sağlık: “sadece hastalık veya sakatlığın olmaması değil, fiziksel, ruhsal ve sosyal yönden de tam bir iyilik hali” dir
Fiziksel sağlığımız kadar psikolojik sağlığımız da hayatımızı etkileyen önemli faktörlerden..Fiziksel bir sorunla karşılaştığımız zaman sorunu anlamak ve ortadan kaldırmak için doktora başvururuz. Karşılaştığımız sorun fiziksel yerine psikolojik olduğu zaman işleyiş her zaman bu kadar kolay olmuyor. Bizi psikolojik olarak rahatsız eden bir durumla ilgili adım atmak çok daha zorlayıcı bir hal alabiliyor ve uzunca bir süre ertelemelere neden olabiliyoruz.
Carl Gustav Jung ‘’Bilinçaltının farkında olmayan kişi başına her gelen şeyi kader zanneder.’’ diyor. Yaşadığımız bazı olaylar bizleri derinden etkileyebiliyor, kimi zaman bu durumu yoğun duygularla yaşayıp atlatabiliyoruz, kimi zaman farkında olmadan unutuyoruz.,unuttuğumuzu düşünüyoruz… Ancak bilinçdışımız olayları kaydetmeye devam ediyor. Ruhsal olarak etkilenmediğimizi düşündüğümüz bazı durumlar, bazen travmatik sonuçlara yol açabiliyor. Farkında olarak yaptığımızı düşündüğümüz seçimlerimiz aslında bilinçaltımızdaki travmalar kaynaklı olabiliyor.
Kişiler yaşanılan olumsuz duyguların ve rahatsızlık veren düşüncelerin bir süre sonra kendiliğinden geçeceğine inanmak , psikolojik problemlerinin üstesinden tek başına gelebileceğini düşünmek ve yalnızca ciddi psikolojik problemleri olan kişilerin psikolog ile görüşmesi gerektiğine inanıyor.tum bunlar da psikoloğa gitmenin önündeki en önemli engeller haline geliyor. Hayatımızdaki küçük bir değişim bile psikolojimiz üzerinde derin etkiler yaratabilirken, yaşadığımız psikolojik rahatsızlıkları bu kadar ertelemek ve yok saymak ne kadar doğru?
Peki psikoloğa ne zaman gitmeliyiz?
Yaşanılan duygular ve olaylar nedeniyle kişi hem kendisine hem de çevresine zarar vermeye başlamışsa ,karşılaştığı problemlerle başa çıkmakta zorlanıyorsa ,durumu nasıl yöneteceğini bilmiyorsa psikoloğa gidebilir. Psikoloğa sadece geçmiş yaşantılarında ki travmaları çözmek isteyen kişiler değil veya sadece ağır patolojik vakalar gitmez. Gelecekle ilgili kaygıları olan ,insanlarla ilişkisini kuvvetlendirmek isteyen, kendisini daha iyi anlamak ve anlatmak isteyen, zihnindeki sorulara cevap bulmak isteyen kişiler de psikoloğa gider.
Günlük hayattaki işlevselliğiniz bozulmaya başladıysa; Rutin hayatınızda aksaklıklar olmaya başladıysa. İş ,okul, aile çevrenizdeki ilişkileriniz de sorunlar yaşamaya başlamışsanız dikkat etmeniz gereken durumlar var demektir.
Sosyal ilişkilerde sorunlar yaşanmaya başladıysanız; Zaman zaman yalnız kalma isteği normal bir duygudur. Ama bu yalnız kalma isteği uzun zamana yayılmışsa, insanlarla çatışmalara başladıysanız, insanların sizi anlamadığını ya da kendinizi anlatamadığınızı düşünmeye başladıysanız bu durumlar yüzünden zorlandığınızı hissediyorsanız bir sorunun var olduğunun işaretidir.
Kendinizde anlam veremediğniz duygu değişimleri farkediyorsanız Kendinizi yorgun,depresif ,alıngan hissediyor ,ortada hiç bir şey olmamasına rağmen ağlama nöbetleri yaşıyorsanız bir uzmnadan yardım almanız gerekiyor olabilir.
Hayatınızda köklü değişiklikler olduysa ;Kayıplar, ayrılıklar, iş değişimi, boşanma, taşınma … Köklü değişikliklerle başa çıkmak her zaman kolay olmayabiliyor. Bu durumlarda da psikoloğa başvurmak en doğru çözüm yolları arasında oluyor.
Uyku düzeninde ciddi değişimler yaşadıysanız: Zihninizde ki problemlerden dolayı uykularınız sık sık kaçıyorsa, gece uyumakta zorluklar yaşıyorsanız ya da uzun süre uyumanıza rağmen kendinizi yorgun hissediyorsanız ve hala uyuma isteğiniz oluyorsa bir uzmanla görüşmeniz faydalı olacaktır.
Yeme alışkanlığınızda ciddi değişmeler oluşmuşsa Normal yeme düzeninizden daha fazla ya da daha az yemeğe başlamışsanız bir anda oluşmuş, kilo kaybı yaşamışsanız dikkat etmeniz gereken ciddi bi konunun varlığının işareti olabilir.
Psikolog Mehtap Demirci
