PSİKOLOJİK SAĞLAMLIK
‘’Rahat ol sevgili ruh! Bulutların arkasında daima ışık vardır.’’der Louisa May Alcott
Savaşlar, hastalıklar, kayıplar, yaslar, ayrılıklar, doğal afetler, iş stresi/ kayıplar, psikolojik rahatsızlıklar… Yaşamda başımıza bir çok olumsuz olay gelebiliyor. Bu olayları engellememiz çok da mümkün olmuyor. Bazı kişiler karşılaştıkları zorlukları çabucak atlatıp eski hallerine dönerken, bazı kişiler için durum o kadar kolay olmayabiliyor . İşte kişileri zorlu yaşam olayları karşısında esnek hale getiren , diğerlerinden ayıran bu özelliğin adına, psikolojik sağlamlık -esneklik diyoruz.
Psikolojik sağlamlık, pozitif psikolojinin çalıştığı konulardan biridir. Pozitif psikoloji denilince akıllara mutluluk psikolojisi ya da polyannacılık gibi bir şey mi sorusu da gelebiliyor. Ama pozitif psikoloji ne mutluluk psikolojisidir ne de polyannacılık. Polyannacılıkta hayatta hiç olumsuz bir şey yokmuş gibi davranılır.Kişi olumsuz olan durumları savunma mekanizmasıyla bastırma yoluna gider. Oysa pozitif psikoloji hayatta olumlu kadar olumsuz şartlarda vardır der. Olumsuzluklara karşı baş etme becerisini geliştirebilmeyi ve olumluya odaklanmayı hedefler. Kişinin güçlü yanlarını bulup, onları geliştirmeye odaklanır.
Psikolojik sağlamlık-dayanıklılık- yılmazlık, psikolojik esneklik ,iyi oluş hali … Bunu kurşun kalem ile lastik kalem örneğine benzetiyorum .Kurşun kalem gibi olmaktansa, lastik kalem olmayı seçmek. Kurşun kalem zorlayıcı şartlarda çabucak kırılabilirken, lastik kalem esnekliği sayesinde daha kolay şekil alabiliyor ve eski haline daha çabuk dönebiliyor . Hayata karşı esnekliğimiz ne kadar çoksa toparlanabilme, eskiye dönüş, hayatta kalma ,stresle ve zor şartlarla baş edebilmemiz de o kadar kolaylaşıyor. Zorlayıcı durumları kabul edebilmek, duruma adapte olabilmek ve iyi oluş halini sürdürebilmek... Bunu koruyabilmek esneklikle mümkün.
Travmatik olaylardan sonra kişinin kendini belli bir süre kötü hissediyor olması normal bir durumdur ve bazı durumlarda bu sürecin yaşanması da sağlıklı olarak kabul edilir. Önemli olan kişinin zorlayıcı durumun içine kendini hapsetmemesi ve kurban rolüne girmemesidir Travma sonrasında ki toparlanabilme hızımız aynı zaman da psikolojik sağlamlığımız İle de ilgilidir. 2013 yılında yapılan bir araştırmaya göre ( Kilpa trick ve Ark.) ; insanların %89 .7's i hayatları boyunca en az bir kere travmatik bir olaya maruz kalmaktadırlar. Öte yandan , bir yıl süresince travma sonrası stres bozukluğu görülme sıklığı yalnızca %4 .7'dir. Psikolojik sağlamlık TSSB'n in ortaya çıkışı ile negatif ilişkilidir. Yani esneklik ve dayanaklılığınız ne kadar yüksekse travma sonrası stres bozukluğu yaşaman da o kadar düşüktür.
Psikolojik sağlamlık bazı insanlara has bir kişilik özelliği değildir. Koruyucu ve geliştirici faktörlerle desteklendiğinde kazanılabilinen bir özelliktir .Dinamik gelişimsel bir süreçtir aynı zamanda zamanla gelişen duygusal dayanıklılığı da içeren bir stresle baş etme yöntemidir.Peki neler yapabiliriz ?
Psikolojik sağlamlılığı geliştirebilmek için ;